23 Ağustos 2011 Salı

Asıl küme düşen TFF oldu!

Ertan Süzgün



Sponsorluk anlaşmalarına bağlı olarak Spor Toto Süper Lig'in marka değerinin yükseldiği şu dönemde "Şike" iddiaları gündemi bomba gibi etkiledi. Spor basını olarak adeta şikeyle yatıp şikeyle kalkar duruma geldik.

Türkiye Futbol Federasyonu, sancılı süreç sonrasında geçen hafta yaptığı toplantı sonrasında Etik Kurulu’ndan alınan sonuçlar doğrultusunda  herhangi bir yaptırım uygulama adına ‘’Mahkeme kararını’’ bekleme kararı aldığını ifade etmişti.
Mehmet Ali Aydınlar yaptığı açıklamada üzerimizde baskı yok, son derece rahat bir şekilde karar aldık dese de bu durumun ne kadar doğru ve inandırıcı olduğu tartışılır.
Şike ve teşvik soruşturmasında adı geçen takımlardan Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi takımların küme düşürülmesi lig prestijini azaltacağı gibi, yayın gelirlerinde de ciddi anlamda bir düşüş yaşatacak. Tabii bir de reklam, sponsor, store ve tribün gelirlerini de hesaba katmak gerek.
Türkiye Futbol Federasyon’un bu durumları kesinlikle göz ardı edemediğini de söyleyebiliriz. Küreselleşen futbol dünyasında özellikle Türk futbolunun gerek takımlar gerekse şahıslar üzerinden getirisi hayli fazla. Olaya zincirli halkalar şeklinde bakarsak, herhangi bir halkanın kopması durumunda diğerlerinin de bu olaydan etkilenmemesi mümkün değil.
Savcı tarafından Futbol Federasyonu Etik Kurulu’na gönderilen 26 klasörlük dosyalarda şike ve teşviğe dayalı somut verilerin olmama ihtimali oldukça saçma geliyor. Olaya taraftar veya fanatiklik boyutunda bakmayı bırakalım. Peki ya hala yeterli olmadığı iddia edilen o dosyalar içerisinde ne vardı ?
Belki de Federasyon’a göre o dosyalarda çocuk filmleri, zayıflama teknikleri ve ev yemek tarifleri bulunuyordu…
Federasyon’un bazı durumlardan kaçıp, topu yargıya atma girişimi yetersiz bir durum oldu. Tabii ki böylesine hassas bir konuda atılacak adım ve verilecek karar çok ama çok önemli. Hata yapmama zorunluğunu olsa da Federasyon’un elini taşın altına koymak yerine, bizden çıksın da ne olursa olsun, sonrasına bakarız artık, tarzı yaklaşımı o koltukta oturan kişilere pek yakışmadı.
Alınan bu karar, şüphesiz her kesimi memnun edemez etmedi de. Ama Federasyonun gerek yaptığı açıklamalardaki mantalite ve inandırıcılık gerekse alınan kararlar daha sağlam adımlarla atılabilirdi.
Tabii bir de Avrupa’ya katılacak takımlar adına yaptıkları açıklamayı da unutmamak gerek! ‘’Kendinden şüphesi olan varsa Avrupa’ya katılmasın, biz o duruma karışmıyoruz’’… Avrupa’ya gidecek takımların Türkiye’de bağlı oldukları Federasyonun başkanı olduğunuzu unuttunuz sanırım!
Türkiye futbolunu yöneten kişiler bu süreci akıllıca yönetememeleriyle maalesef sınıfta kaldılar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder